KONYA ULEMASINDAN MEHMED VEHBİ EFENDİ

Mehmed Vehbi Efendi, (Vehbi Çelik), 1862 yılında Konya’nın Hadim kazası Kongul köyünde dünyaya geldi. Ulemadan Çelik Hüseyin Efendi’nin oğludur. Tahsiline köy mektebinde başladı. Ambarlıza-de Mehmet Efendi’den Kur’an-ı Kerim’i hatmetti, tecvid ve ilmihal okudu.

1882 yılında da Konya’ya gelerek Şirvani-ye Medresesi’ne kaydoldu. Konya Müftüsü büyük âlim Kadınhanlı Hacı Hüseyin Efendi’den Molla Cami, Tavaslı Osman Efendi’den de fıkıh ve usul dersleri okudu. Bir süre de İstanbul’da tahsiline devam ederek icazet aldı.

1888 yılından itibaren de müderris olarak, ders okutmaya ve icazet vermeye başladı. 1901 yılında Ali Gav Zaviyesi yanında bulunan ve Konya Valisi Ferid Paşa’nın tamir ettirdiği Mahmudiye Medresesi’ne müderris tayin edildi. Pek çok talebe yetiştirdi. Aynı yıllarda Konya Hukuk Mahkemesi’ne üye oldu. İki yıl sonra da Konya’da açılan Hukuk Mektebi Vesaya Muallimliği’ne getirildi.

1908 yılında İkinci Meşrutiyet’in ilanı dolayısıyla Konya Mebusu olarak İstanbul Meclisi’ne katıldı. 1911 yılında meclisin dağılması üzerine Konya’ya gelerek tefsir çalışmalarına başladı. “Hülâsat’ü l- Beyan Fi Tefsiri’ l-Kur’an” isimli 15 ciltlik eserini 1915 yılında tamamladı.

Birinci Cihan Harbi sonrasında 1919 yılında İstanbul Mebusan Meclisi’ne Konya’dan mebus seçildi. 23 Nisan 1920 yılında Ankara’da açılan Büyük Millet Meclisi’ne Konya Mebusu olarak katıldı. Bu dönemde cepheleri gezerek vatanın kurtarılması yolunda, askere moral destek verdi. Milli Mücadele yıllarında bir süre Meclis Reis Vekilliği görevinde bulundu. Daha sonra Şeriye ve Evkaf Vekilliği yaptı. Şeriye Vekilliği’nden ayrıldıktan ve bir süre Ankara’da ikamet ettikten sonra, Konya’ya döndü ve kitap çalışmalarına devam etti.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Emirdağ Lâhikası’nın birinci cildinde Konya’yı Anadolu’nun eskiden beri parlak ve faal bir medresesi olarak değerlendirdikten sonra, Vehbi Efendiyle alâkalı olarak şunları söylemektedir:

“Başta, çok mübarek tefsirin, çok muhterem ve kıymettar sahibi olan Hoca Vehbi Efendi olarak, Risale-i Nur’u takdir edip alâkadarlık gösteren bütün Konya ve civarı ulemâlarını, bütün kazançlarıma ve dualarıma şerik ettim.”

Risale-i Nur’un lahika mektuplarında birkaç yerde adı ve bahsi geçen Vehbi Efendi,1949 yılında Konya’da vefat etmiştir.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir