HAŞİR MEYDANI NEREDEDİR?

İnsanların toplanacağı ve hesap günü olan haşir meydanı nerededir?

Gerçek ilim Allah katındadır. Hadislerde haşir meydanı Şam bölgesi olarak ifade ediliyor. Şam bölgesi ise, Orta Doğu bölgesidir. Orta Doğu Asya kıtasının merkezidir. Bilindiği gibi, bu bölge insanlık tarihinde hep merkez olmuş, Peygamberlerin ekserisi bu bölgeye gönderilmiştir.

Hadislerde Şam bölgesi haşir meydanının merkezi ve ortası olarak tabir ediliyor. Bu bölge şimdiki ifadesi ile Hicaz bölgesini de içine alan Orta Doğu’dur. Dünya güneşin etrafında dönüyor. Güneş sistemi de başka bir sistemin etrafında dönüyor. Bu çizilen daire akıl ve hayalin anlamakta zorlandığı çok geniş bir dairedir. Bu konu Risale-i Nur’da Mektubat adlı eserde şöyle izah edilmektedir.

”İKİNCİ SUAL: Meydan-ı haşir nerededir?

Elcevap: وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللهِ (Gerçek ilim Allah katındadır.)Hâlık-ı Hakîmin herşeyde gösterdiği hikmet-i âliye, hattâ tek küçük birşeye çok büyük hikmetleri takmasıyla tasrih derecesinde işaret ediyor ki, küre-i arz serseriyâne, bâd-ı heva azîm bir daireyi çizmiyor.

Belki, mühim birşey etrafında dönüyor ve meydan-ı ekberin daire-i muhîtasını çiziyor, gösteriyor. Ve bir meşher-i azîmin etrafında gezip mahsulât-ı mâneviyesini ona devrediyor ki, ileride, o meşherde, enzâr-ı nâs önünde gösterilecektir.
Demek, yirmi beş bin seneye karib bir daire-i muhîtanın içinde, rivayete binaen Şâm-ı Şerif kıt’ası bir çekirdek hükmünde olarak o daireyi dolduracak bir meydan-ı haşir bast edilecektir.

Küre-i arzın bütün mânevî mahsulâtı, şimdilik perde-i gayb altında olan o meydanın defterlerine ve elvahlarına gönderiliyor; ve ileride meydan açıldığı vakit, sekenesini de yine o meydana dökecek, o mânevî mahsulâtları da gaipten şehadete geçecektir.

Evet, küre-i arz, bir tarla, bir çeşme, bir ölçek hükmünde olarak, o meydan-ı ekberi dolduracak kadar mahsulât vermiş ve onu istiap edecek mahlûkat ondan akmış ve onu imlâ edecek masnuat ondan çıkmış.

Demek, küre-i arz bir çekirdek; ve meydan-ı haşir, içindekilerle beraber bir ağaçtır, bir sümbüldür ve bir mahzendir. Evet, nasıl ki nuranî bir nokta, sür’at-i hareketiyle nuranî bir hat olur veya bir daire olur.

Öyle de, küre-i arz, sür’atli, hikmetli hareketiyle bir daire-i vücudun temessülüne ve o daire-i vücut mahsulâtıyla beraber, bir meydan-ı haşr-i ekberin teşekkülüne medardır. قُلْ اِنَّماَ الْعِلْمُ عِنْدَ اللهِ “De ki: İlim ancak Allah katındadır.” Mülk Sûresi, 26 ncı ayeti)

اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Said Nursî (Mektubat)

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir