DENİZLİLİ OSMAN BOZKURT

Osman Bozkurt, 1932 yılında Denizli’nin Çal ilçesi Süller kasabasında dünyaya gelmiştir. Seyyar halıcılık yaparak geçimini sağlayan Osman Bozkurt, 1943 yılında Risale-i Nur’ları tanımış ve Üstad Bediüzzaman Hazretlerini iki kere ziyaret ederek üç kere elini öpmüştür.

Osman Bozkurt halıcılık mesleği ile senelerce İstanbul, İzmir, Bursa, Aydın, Nazilli, Konya, Eskişehir gibi merkezlere Risale-i Nur’un kargoculuk görevini yapmıştır. Evi birçok defa baskına uğramış, mahkemeler ve hapishanelerden yolu geçmiştir.

1943 yılında Denizli Mahkemesi başladığı zaman Süller de bulunan Nur Talebeleri Üstad Hazretlerini hapishanede ziyaret edip, daha sonra bu görüşmelerini kasabadaki insanlara anlatırlar. O zamanlar 14 yaşında bulunan Osman Bozkurt’ta bu ağabeylerden Üstad Hazretlerinin ismini işitir ve merak etmeye başlar.

Bir Cuma günü namaz kılmaya camiye giden Osman Bozkurt’u Üstad Hazretlerinin talebelerinden Ali Dündar görür ve onu evine çağırır. Birlikte onun evine giderler. Burada Küçük Sözler adlı eserden Ali Dündar, 21. nci Söz’deki namaz bahsini ona okur. Osman daha sonra ondan Küçük Sözleri ister. Kitabın fiatı olan bir lirayıda Ali Dündar’a verir. Osman Bozkurt’un Risale-i Nur yolculuğu böylece başlar. 1950 den 1954 yılına kadar Denizli’de simit satarak hayatını geçirir. 1954 yılında askere gider. Askerliğini Erzincan’da Jandarma Merkez Karakolunda yapar. Ali Dündar 1955 yılında Çal Kasabasında hapishaneye girer, Osman onlara bir teselli mektubu yazar.

1957 yılında askerden dönen Osman Bozkurt seyyar halı satmaya başlar. Seyyar halıcılık vesilesiyle de Risale-i Nur’un dağıtımını ve kargoculuğunu yapar. İstanbul’dan aldığı risaleleri gitmesi gereğen yerlere götürür. Ticaretin yanında Risale-i Nur’ları da dağıtmış olur.

1958 yılında Osman Bozkurt, beş-altı genç arkadaşı ile anlaşır ve Üstad Hazretlerini ziyaret etmeye karar verirler. Bölgelerinde meşhur olan üzümlerden kuruturlar. Herbiri birer kese çekirdeksiz üzüm yapıp, trene binerler ve Isparta’ya gelirler. Sora sora Üstad Hazretlerinin evini bulurlar. Zübeyr, Ceylan ve Bayram Ağabeyler kapıyı açar, Osman, ”Biz Üstad’ı ziyarete geldik.” der. Ağabeyler bunlara kapının girişine asılmış, ”Beni görmek, ziyaret etmek yerine Risale-i Nur okumak…” şeklindeki mektubu okurlar.

Osman,”Biz bunu biliyoruz, fakat Üstad’ı ziyaret etmek istiyoruz.” der. Ve getirdikleri hediyeleri takdim ederler. Ağabeyler, ”Üstad hediye kabul etmiyor, biz bu hediyeleri alalım, tekrar size hediye edelim, bu şartla sizi içeri alırız.” derler. Hediyeleri verirler ve tekrar geri alırlar. O sırada Üstad kıra çıkmak için hazırlık yapmaktadır. Kapının önünde Üstad’ı beklerler. Osman, Üstad’ı görür görmez, ”Üstad’ım bu benim.”der. Elini öper, Üstad, ona ismini sorar ve ”Bana dua edin, bakın hastayım.” der. Osman,”Üstad’ım siz de bize dua edin.”der. Üstad, ”Ben size dua edeceğim.” der ve arabasıyla kıra doğru yola çıkar.

Osman, Üstad Hazretlerini ikinci kez ziyaretini ise Üstad’ın vefatından bir ay evvel gerçekleştirir. İzmir’e halı satmaya giden Osman, oradan Bursa’ya ve Eskişehir’e gelir. O gece Eskişehir’de Abdulvahid Tabakçı’nın otelinde kalır. Sabahleyin Abdulvahid Ağabey’in evinde kalan Üstad Hazretlerini görmeye gider. Üstad evden çıkmak üzere eve gelir. Kadınlar, erkekler arabanın etrafındadır. Üstad, kadınlara dönerek ”Sizi ahiret hemşirem olarak kabul ediyorum.”der. Aynı şekilde kendisini bekleyen erkeklere de hitap eder.

Osman, Üstad’ın arabasına yanaşır ve Üstad’ın elini öper. Bir daha öpmek için ise Sultanhisar’da bulunan Hasan Atıf Ağabey aklına gelir. Osman hemen, ”Üstad’ım Atıf Ağabey’e selam göndermeyecek misiniz?” diye sorar. Üstad, ”Selam et kardaşım ” der. Elini uzatır. Osman da uzatılan eli ikinci defa öper. Üstad, Osman’nın yüzünü okşar ve yola çıkar.

Denizli’li ağabeyler 1959 yılında Osman Bozkurt’a, ”Konuşan Yalnız Hakikattır.” adlı broşörü verirler. Osman, broşörleri alır Süller’e getirir, ve babasına verir. Osman’nın babası bunları kasabada dağıtır. Jandarmalar gelir Osman’ı alıp Çal’a götürürler, bir gece nezarette kalır. Jandarma daha sonra onu alıp Süller’e giderler. Osman’nın evinde arama yapılır.Mahkeme takipsizlik kararı verir, Osman serbest bırakılır.

Osman’ın karakol, mahkeme yolcuğu 1971 yılında da devam eder. 12 Mart Muhtırası ile şikayete uğrar evini jandarma basar, arama yapılır, ene ve zerre risalesi ile duvarda asılı levhayı alıp nezarete götürülür. Hakim ile savcı getirilen risaleleri bilirkişiye gönderirler. Buradan gelen rapora istinaden takipsizlik kararı verilir ve Osman tahliye edilir.

Risale-i Nur’ların kargoculuğu ile dolu bir hayat yaşayan Osman Bozkurt, 16 Aralık 2017 yılında Denizli’de vefat eder. Kendisine Allah’tan rahmet dileriz.

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir