ÇALIŞKAN AİLESİNDEN KAMİL(KEMAL) ÇALIŞKAN

Kamil Çalışkan, 1934 yılında Emirdağ’da dünyaya gelmiştir. Asıl adı Kemal olmasına rağmen, Üstad Hazretleri onun adını Kamil olarak değiştirmiştir. Üstad Bediüzzaman Hazretlerini İlkokul dördüncü sınıf talebesi iken tanıyan Kamil Çalışkan o günden sonra sürekli Üsrtad’ın hizmetinde bulunmuştur. Kamil çocukluk yıllarında su taşımak, yemek götürmek, temizlik yapmak gibi işlerde çalışmıştır.

Üstad Hazretlerini Emirdağ’a geldiği zaman hizmetini gören Kanil Çalışkan, Üstad’ın 20 Şubat 1956 yılında Eskişehir’de meydana gelen deprem üzerine onu hususi olarak Eskişehir’e gönderdiğini dile getirerek o günleri şöyle anlatır:

”Eskişehir’de 1956 yılında deprem olmuştu. Üstad beni çağırttı. Ben hemen koşarak gittim. Bana ”Kamil, Eskişehir’e git, orada ki,kardeşlerin durumunu öğren, eğer kalacakları yer yoksa, onlara söyle buraya gelsinler.” Ben hemen Eskişehir’e gittim, Nur Talebelerini gördüm. Durumları iyi idi. Üstad’ın selamını ve davetini bildirdim. Onlar, ”Durumumuz iyidir, Üstad’a çok selam söyleyiniz.”dediler. Ben de dönüp Emirdağ’a geldim. Üstad, merakla beni bekliyordu. Üstad’a durumlarının iyi olduğunu ve selamlarını.” söyledim.

Üstad’a bazen yemek götürürdük. Bize teberrüken beş-on kuruş veya lokum, ezme gibi yiyecekler verirdi. Üstad çoğu zaman hasta olduğu için gelenlerle görüşemiyordu. Görüşen olursa da karakola götürüp sorguya çekiliyordu. Bir defasında Avukat Abdurrahman Şeref Laç gelmişti. Onu da karakola götürüp ifadesini almışlardı. Üstad da ziyaret için gelenler için ise, ”Kardaşım, ziyaretçi kabul etsem, herkes yatağını bile satıp, ziyaretime gelmek isteyecekler. Onun için buna meydan vermemek lazımdır.”derdi.

İstanbul ve Ankara’dan Risalelerin tabı için gelen ağabeyler, Zübeyr Ağabey vasıtasıyla hemen Üstad Hazretleri ile görüşürlerdi. Üstad’ın dersinde birkaç defa bulundum. Şark şivesiyle konuşurdu. Ben pek anlayamazdım. Zübeyr Ağabey ile Ceylan Çalışkan çok iyi anlarlardı. Üstad ders sırasında bazen Zübeyr ve Ceylan Ağabeylere izah ettirirdi. Ben o zaman Küçük Sözler’den yazmıştım. Üstad, sabah derslerinden sonra siyah üzüm verirdi.

Üstad sık sık arabayla kıra çıkardı. Tabii devamlı takip ve tarassut altındaydı. Kırlara çıktığı zaman da takip edilirdi. Üstad kırlara çıktığı zaman tashih yapar ve dualar okurdu. Üstad’ın ilk nüfus kaydını Doktor Tahir Barçın Ağabey yapmıştı.

Adnan Menderes Emirdağ’a geldiği zaman Mahmud Amcam, Ceylan ve ben karşılamaya gittik. Bizim arabamız, Menderes’in arabasının hemen arkasındaydı. Menderes, Üstad’ın evinin önünden geçerken, arabayı durdurdu. Üstad da pencereden dua ediyordu. Üstad’la karşılıklı selamlaştılar. Sonra Menderes, oradan okula gitti.

Emirdağ’lılar Üstad’ı yaşlı bir hoca olarak bilirler o şekilde hürmet ederlerdi. ” (Derleme;N.Şahiner, Son Şahitler)

Emirdağ’ında Üstad ile devamlı görüşen Kamil Çalışkan, Üstad’ı görmek için Isparta’ya da birkaç sefer gitmiştir. Üstad Said Nursi Hazretlerinden tayinat alan Kamil Çalışkan 2003 yılında vefat etmiştir.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir