BÜREYDE BİN HUSAYB(RA)
Mekke’li olan Büreyde bin Husayb, Huzaa kabilesinin Eslemoğlu soyunun Sehmenoğulları koluna mensuptur. Huzaa kabilesi Mekke ile yakın ilişki içinde olduğundan Rasulullah’ın İslam’a davet faaliyetlerinden haberdar olmuşlardı.
Rasulullah, Hz. Ebu Bekir (RA) ile Medine’ye hicret etmek üzere Mekke’den ayrılınca müşrikler, O’nu yakalayıp öldürene yüz deve vaadinde bulundular. Bu haberi Mekke ve çevresine süratle ulaştırdılar.
Kureyş’in yüz deve vaadi, Mekke ile Medine arasında yayılınca, herkes Rasulullah’ı aramaya koyuldu. Haber, Eslem kabilesine de ulaştı. Büreyde bin Husayb, Kureyş’in vaat ettiği ödülü alabilmek için kabilesinden yetmiş süvari ile yola çıktı. Arazilerinden geçen insanları durdurup kimliklerini sormaya başladı. Bir gün karşısına Rasulullah ile Hz. Ebu Bekir çıktı. Rasulullah, ona sordu?
”Sen kimsin?” ”Büreyde” dedi. Efendimiz,”İçimiz serinledi (büreyde serinlemek manasına)” dedi.
”Kimlerdensin” sorusuna Büreyde, ”Eslem kabilesindeniz” deyince, ”Selametteyiz”buyurdu. ”Eslem’in hangi kolundan” sorusuna ise ”Sehm kolu”cevabına Efendimiz (ASM), ”Ya Ebu Bekir senin nasibin çıktı.”buyurdu. Bu konuşmalardan etkilenen Büreyde, ”Ya sen kimsin?” dedi.
Rasulullah, ”Allah’ın Resulü Muhammed” diye cevap verdi. Büreyde, o anda kendiliğinden kelime-i şehadet getirerek iman etti ve müslüman oldu. Daha sonra adamlarıyla beraber Rasulullah’ın arkasında namaz kıldı. Büreyde, adamları ile birlikte Rasulullah’ın Medine’ye kadar hicret yolculuğuna iştirak etti. Rasulullah’ın, Medine’ye bayraksız girmesine gönlü razı olmayınca, başındaki sarığını çözüp mızrağına bağladı. Böylece İslamın ilk sancaktarı oldu. Bir süre sonra o da hicret ederek Medine’ye yerleşti.
Bedir ve Uhud’a katılamadı. Rasulullah ile birlikte on altı gazveye iştirak etti. Hudeybiye Sulhu ile Rıdvan Biatında bulundu. Hudeybiye’ye giden İslam Ordusuna kılavuzluk yaptı. Orduyu Mekke keşif kollarının takibinden kurtardı. Hayber’in fethinde bulundu. Mekke fethinde Eslem kabilesine ait iki sancaktan birini Büreyde bin Husayb taşıyordu. Gönlü cihat aşkıyla dolu olan Büreyde, arkadaşlarına,”benim damarlarımda cihat kanı akmaktadır. At sırtında düşmana saldırmaktan daha güzel bir hayat şekli yoktur.”derdi.
Hz. Ömer (RA) devrinde kumandan olarak savaşlarda yer alan Büreyde, Basra şehrinin kuruluşuna kadar Medine’de kaldı. Daha sonra Basra’ya yerleşti.
Hz. Osman(RA)ın halifeliği döneminde Horasan’ın fethine katıldı. Burada insanlara İslamı ve Kur’an’ı öğretti. Ömrünü tebliğ vazifesi içinde geçirdi. Horasan’da Miladi 682, Hicri 63 yılında vefat etti. Burada vefat eden en son Sahabi Büreyde bin Husayn oldu.




Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!