GÖZLERİMDEN YAŞLAR AKIYOR
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حُرُوفَاتِ الْقُرْاٰنِ
AZİZ KARDEŞLERİM VE SIDDIK ARKADAŞLARIM
Var olunuz, bahtiyar olunuz. Sizin pek ciddi sa’y ü gayretiniz hem burada, hem başka yerlerde şevk ve gayreti uyandırıyor. Cenab-ı Hakka hadsiz şükür olsun ki, gittikçe Risale-i Nur’un fütühatı ziyadeleşiyor. Ehl-i iman yaralarını hissedip, ilaçlarını ondan buluyorlar.
Risaleti’n Nur hakaik-i İslamiyeye dair ihtiyaçlara kafi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor. Kati ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki, imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkiki yapmanın en kısa ve en kolay yolu Risaleti’n Nur’dadır. Evet on beş sene yerine on beş haftada Risaleti’n Nur o yolu kestirir, iman-ı hakikiye isal eder. Said Nursi
Risale-i Nur medresesinde 45 gün kalıp, bu sürede Risale-i Nur’ları okuyan materyalist ve komunist zihniyetli bir gencin giderken yazdığı bir mektubu siz kardeşlerimizin nazarına sunarız.( Mektup Enes Kardeş eliyle Nurkoy grubuyla paylaşılmıştır.)
‘’ Şu anda yoldayım. Bu vesileyle kudsi gecelerinizi ve gelecek bayramınızı tebrik ederim. Gözlerimden yaşlar akıyor..Sizler’den ayrılmanın verdiği hüznün belirtisi şimdiden kabarmaya başladı. Öncelikle 45 gün kadar kısa bir süre içinde bana Kur’an’ı, Kainatı, Tevhidi, ve risaleleri, düsturlarını müthiş ve mantığa uygun bir şekilde kavratmaya yardımcı ve menfi felsefeden beni kurtarmaya yardımcı olduğunuz için size her daim minnettar kalacağımı belirtmek isterim.
Sizlerden çok büyük oranda, felsefe, diyalektik materyalizm ve komünizm bataklığından kurtularak ayrılıyorum. Bunda en büyük pay biraderim Rıdvan’a, sonra da size ait, O ve siz vesile oldunuz. Allah ikinizden de razı olsun.
Aslında benim medreseye geliş amacım çok farklıydı. Siyasi paylaşımların yapıldığı bir sitede köşe yazarlığı yapıyordum. Hedefim ‘’ Cemaatlerin kirli yüzünü, dinciliğin topluma olan zararlı yönleri’’ türünden bir temayı kaleme almaya ve hülasa olarak köşe sayfamda yayınlatıp, sonra da kitaplaştırmayı düşünüyordum. Bir geliş sebebimde felsefe ve politik ideolojimle dini bilgilerimi pekiştirip istişare yapabilmekti.
İlk gelişimden sonra Urfa’ya döndüm. Nur cemaatine yönelik gözlem, itham ve düşüncelerimi köşe yazıma eklemek üzere haber sitesini açmaya çalıştım. Site’ye sebebsiz bir şekilde mahkemece tedbir konulup kapatılmıştı. ( Şimdi bu durumu İlahi bir etkinin olduğuna kanaat getiriyorum. Çünkü o yazı yazılsaydı, tekrar medreseye dönemezdim. Size karşı aranıza sızmış bir muhbir ya da ihanet hissiyatı içimde doğacaktı. Çok şükür ki, o yazımı ve cemaatinize yönelik yanlış itham ve düşüncelerimi yayınlamadan, site kapatıldı.
Kafamda Nur Cemaatini de aynı kefeye koymuştum. Güya topluma olan köreltici ve apolitize etkisini köşe yazısı olarak yayınlatıp okuyucuyla buluşturacaktım. Bunu demin bahsettiğim sebepten dolayı yapamadım. Bu süreçten sonra ailevi bazı sorunlarım oldu. Özellikle babamla olan münakaşalı ilişkilerimiz had safhaya ulaştı. Ve evden ayrılıp soluğu Edirne’de aldım.
İşte bu süreç hayatımın dönüm noktası oldu.Zaten ilk gelişimde, altı gün içinde de bazı gelişmeler olmuştu. İdeolojimle çelişmeye, bazı şeyleri düşünmeye ve silkelenme izlenimleri başlamıştı. İlahi kudret işte. Biz ne amaçla geldik, neyle karşılaştık.. İman ve tevekkül aşısı aşılandım. Ene’nin menfi felsefe cihetine artık bakmıyorum. Artık kainata, maddeye hayata.. tamamıyla Ene’ye Nübüvvet açından bakmaya başladım. Ve inşallah, bu ehli hak düşüncemden bana göstermiş olduğunuz hidayet yolundan hiç dönmem ve belki de büyük hizmetler yaparım. Dualarınızla birlikte.
7. nci Söz’de geçen ‘’ Fen felsefe, sanat ve hikmet o yolda beş para etmez. Onların ışıkları kabrin kapısına kadardır’’ cümlesi kulaklarımda çınlıyor halen. Güneş varken, biz fenerle aydınlatıyormuşuz hayatımızı. Vahyin yanında akıl hiçbir şey ifade etmiyor, hatta onunla kıyasa bile gelmiyor.
Birkaç gün içinde Urfa’ya gidip üniversiteden kaydımı alıp açık öğretime geçiş yapacağım. Sonra büyük ihtimalle Ankara’ ya da Antalya’ya geçeceğim. Ufak tefek ticaret yapmayı düşünüyorum. Bu arada her gün Risale-i Nur okumaya devam edeceğim İnşaAllah. Gittiğim yerlerde medrese varsa ve orda kalmasam bile en azından sohbetlere iştirak edeceğim. Bu süreçte bazı illere gidip daha önce örgütleme çalışmasıyla sosyalizm ve komünizm ideolojisini kavrattığım arkadaşlara ulaşıp onlara doğru yolu göstermeye çalışıp hatalarımı ve günahlarımı azaltmaya çalışacağım İnşaAllah.Tekrar Edirne’ye ne zaman dönerim bilmiyorum. Ama muhakkak döneceğim. ( Bu cümleleri yazarken gözyaşlarımı artık tutamıyorum. Sanki bir sel gibi akmaya başladı.). Daha fazla yazamayacağım. Hürmetle ellerinizden öpüyorum..Hakkınızı helal edin..’’
Aziz Kardeşlerimiz, Üstad’ımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin dediği gibi ‘’ Millet irşat ve tenvir edilmelidir.’’ ‘’ Biz hizmetle mükellefiz. Neticeleri ve muvaffakiyet, Cenab-ı Hakka aittir.’’ Umumunuza selam ve dua eder, dualarınızı bekleriz.
İstanbul Nur Talebeleri
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!