
ALLAH YOLUNDA YAŞANAN BİR AN
ÜÇÜNCÜ NÜKTE
Şu dünyada zamanın fenâ ve zevâl-i eşyadaki tesiratı gayet muhteliftir. Ve mevcudat ise, mütedahil daireler gibi birbiri içinde iken, hükümleri zeval noktasında ayrı ayrı oluyor.
Nasıl ki saatin saniyelerini…

İNSAN KALBİNİ NASIL TEMİZLEMELİ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
كُلُّ شَىْءٍ هَالِكٌ اِلاَّ وَجْهَهُ لَهُ الْحُكْمُ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
“Herşey helâk olup gidicidir—Ona…

İNSAN İSTİKBALİNDEN ENDİŞE EDER
''Şu münasebetle bir nokta hatıra gelmiş; söyleyeceğim. Şöyle ki: Aşk, şiddetli bir muhabbettir. Fâni mahbuplara müteveccih olduğu vakit, ya o aşk kendi sahibini daimî bir azap ve elemde bırakır. Veyahut o mecazî mahbup, o…

İNSAN DÜNYAYI NASIL GÖRMELİ
''SALİSEN: Görüyorum ki, şu dünya hayatında en bahtiyar odur ki, dünyayı bir misafirhane-i askerî telâkki etsin ve öyle de iz’an etsin ve ona göre hareket etsin. Ve o telâkki ile, en büyük mertebe olan mertebe-i rızâyı çabuk…

KERAMET VE İKRAMIN FARKI
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
“Hiçbir şey yoktur ki, Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” (İsrâ Sûresi, 44 ayeti)
Yine o hâlis talebesine…

ERMİŞ AĞACI SİLKELEMEK
BİRİNCİ MESELE: Asıl musibet ve muzır musibet, dine gelen musibettir. Musibet-i diniyeden her vakit dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip feryad etmek gerektir. Fakat dinî olmayan musibetler, hakikat noktasında musibet değildirler. Bir…

İNSAN SADECE CESET Mİ?
''Yirmi Birinci Sözün Birinci Makamında beyan edildiği gibi, Cenâb-ı Hakkın insana verdiği sabır kuvvetini evham yolunda dağıtmazsa, her musibete karşı kâfi gelebilir. Fakat vehmin tahakkümüyle ve insanın gafletiyle ve fâni…

GEÇMİŞ HAYATIMIZI DÜŞÜNMEK
''Bir iki Sözde beyan ettiğimiz gibi, her insan geçmiş hayatını düşünse, kalbine ve lisanına ya “ah” veya “oh” gelir.
Yani, ya teessüf eder, ya “Elhamdü lillâh” der. Teessüfü dedirten, eski zamanın lezâizinin…

ŞEFKAT AŞKLA KARIŞTIRILMAMALI
بِاسْمِهِ بِاسْمِهِ
وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
“Hiçbir şey yoktur ki, Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 44 ncü ayeti''
اَلرَّحْمٰنِ…

CESARETİN KAYNAĞI İMAN
''Evet, her hakikî hasenât gibi, cesaretin dahi menbaı imandır, ubûdiyettir. Her seyyiât gibi cebânetin dahi menbaı dalâlettir. Evet, tam münevverü'l-kalb bir âbidi, küre-i arz bomba olup patlasa, ihtimaldir ki, onu korkutmaz. Belki,…